Published On: Cts, Ara 20th, 2014

Fetullah Gülen hakkında yakalama kararı çıktı

fetullah-gulen

‘Tahşiye’ kumpasına imza atan paralel yapıya yönelik gerçekleştirilen 14 Aralık operasyonunda merakla beklenen karar açıklandı. Aralarında Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile Samanyolu TV Medya Grup Başkanı Hidayet Karaca ve polislerin de bulunduğu 12 zanlının ifade işlemlerini önceki geceyarısı tamamlayan İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun, dün öğle saatlerinde açıkladığı kararında, 4 ismin tutuklanmasına hükmetti. Hidayet Karaca ve 3 polisi tutuklayan mahkeme, Ekrem Dumanlı ile diğer 7 şüpheliyi ise haklarında yurtdışına çıkış yasağı tedbiri koyarak serbest bıraktı.

YAKALAMA KARARI ÇIKTI

Mahkemenin kararlarındaki en çarpıcı gelişme ise Fethullah Gülen ile ilgili oldu. Dosyada ‘şüpheli’ sıfatıyla yer alan Gülen hakkında soruşturma savcıları mahkemeden yakalama kararı çıkarılmasını talep etti. İstanbul Terör Bürosu savcıları İrfan Fidan ve Hasan Yılmaz, ‘silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek’, ‘cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘iftira’ suçlarından Gülen hakkında yakalama kararı istedi. Savcılar ayrıca Gülen’le ilgili ‘Kırmızı Bülten’ çıkarılması için de Adalet Bakanlığı’na yazı yazılmasına karar verilmesini talep etti. Savcıların talebini inceleyen İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun, talebi yerinde bularak kabul etti. Mahkemeden Gülen hakkında yakalama kararı çıktı.

GÜLEN HAKKINDA İLK

Bu karar, Gülen hakkında ilk somut hakim kararı olması bakımından önemli. Şimdi yakalama kararı Emniyet’e gönderilecek ve Gülen’in aranmasına başlanacak. 15 yıldır Pensilvanya’da yaşadığı bilinen Gülen’in dünya çapında da aranması için Adalet Bakanlığı’na karar örneği ve bir yazıyla başvurulacak. Adalet Bakanlığı ise bu kararı İnterpol’ün Paris’te bulunan merkezine gönderecek ve Gülen, ‘İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle Aranan Şahıslar’ listesine girecek.

SUÇ ÖRGÜTÜNÜN LİDERİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hakimliğe gönderdiği yakalama talebinde örgüt yöneticisi olan şüphelilerin örgüt amacı doğrultusunda işlenen tüm suçlardan sorumlu iken örgüt üyesi olan kolluk görevlileri ile diğer medya çalışanlarının bizzat icra ettikleri ve yardım ettikleri eylemlerden sorumlu oldukları ifade edildi. Talep yazısında ayrıca Gülen’in başında bulunduğu yapılanmanın, ‘medya, ekonomi ve bürokrasi alanlarında kanun ve nizamlara aykırı yapılandığı’ belirtildi ve Gülen’in bu suç örgütünün lideri olduğu vurgulandı.

İHBAR TEYİT EDİLMEDİ

Hakim Altun, kararında Tahşiye kumpasına ilişkin sürecin ayrıntılarını da verdi. Altun, 22 Temmuz’da tutuklanan eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in ‘Tahşiye’ grubu ile ilgili 3 Aralık 2008 tarihli istihbarat notu hazırladığı, ardından da gazete ve televizyonda bu yönde haberler yapıldığını belirtti. 29 Nisan 2009’da ise 20 kişi hakkında şüpheli Erol Demirhan imzasıyla şüpheli Ertan Erçıktı adına İstihbarat Şube’den TEM Şube’ye yazı yazıldığı ve bu yazıda radikal ‘Tahşiye’ grubu hakkında ihbarda bulunulduğu kararda belirtildi. Ancak istihbari bilgilerin adli soruşturmada ‘teyit edilmeden kullanılamayacağı’ kararının ihlal edildiğini belirten Altun, daha sonra 4 Mayıs 2009’da şüpheli Ertan Erçıktı’nın talebiyle soruşturmanın başladığını anlattı.

SÜRECİ GÜLEN YÖNETTİ

Samanyolu TV’de yayınlanan ‘Karanlık Kurul’ sahnelerinin diziden farklı kişiler tarafından senaryolaştırıldığı anlatılan kararda, Fethullah Gülen’in süreç içinde ‘koordinatör’ görevini üstlendiği kaydedildi. Şüpheli Gülen’in Samanyolu TV ve Zaman gazetesinin genel yayın politikalarını belirlediği de kararda yeraldı. Ayrıca Hidayet Karaca’nın şüpheli Fethullah Gülen arasında yapılan telefon görüşmelerinin inkar edilmediği de kararda anlatıldı.

Asıl hedef devlet

1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun, açıkladığı kararda dikkat çekici tespitler yaptı. Kararda, Emniyet teşkilatı içerisinde özellikle İstihbarat ve TEM Şubelerinde kümelenen örgüt üyelerinin ‘devletin hiyerarşik yapısı dışında hareket ettiği’ vurgulandı. Türkiye’nin sosyal, ekonomik, askeri ve idari mekanizmasına yön veren kadroların ele geçirilerek etkisiz hale getirilmenin amaçlandığı belirtilen kararda, bugüne kadar cebir ve şiddet içeren eylem ve işlemleri tespit edilmemiş olsa da, mahiyeti gereği silahlı olarak Emniyet Müdürlüğü bünyesinde oluşan bu birimin ‘terör örgütleri ile mücadele’ adı altında yetkilerini görevlerinin gereklerine aykırı kullandıklarına dikkat çekildi. Bu birimin amaca ulaşmak için toplum üzerinde baskı, korkutma, yıldırma ve sindirme yöntemi kullanarak işlemler yaptıkları anlatılan kararda, Yargıtay kararlarında belirtildiği gibi anayasal düzene karşı işlenen suçlarda manevi cebirin de yeterli olacağının öngörüldüğü vurgusu yapıldı.

Yalnızca Tahşiye’den 767 yıl

Soruşturma kapsamında Fethullah Gülen’in emriyle, paralel örgütün polis ve medya birimlerinin Tahşiye grubuna yönelik uydurma delil ve sahte suçlamalarla operasyon yaptığı ve çok sayıda kişinin tutuklandığı belirtildi. Gülen örgütüne yönelik yürütülen soruşturmayı yöneten savcıların, 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderdiği yakalama ve Kırmızı Bülten talebinde, Tahşiye operasyonunda mağdur olanların sayıca çokluğu gündeme getirilerek dava açılması durumunda istenilen cezaların 31 kez ayrı ayrı istenileceğini kaydedildi. Bu durumda, Fethullah Gülen’e yönelik sadece Tahşiye kumpası nedeniyle dava açılırsa toplamda 767 yıla varan bir ceza istenmesi gündeme gelebilir.

Kaynak: Yenişafak

fetullah-gulen-yakalama-karari

 

About the Author

-