Başbakan Erdoğan İslam Eserleri ödüllerinde konuştu. İslam Ansiklopedisi’nde emeği geçen herkese teşekkür eden Başbakan bu eserin çağları aşan bir şaheser olduğunun altını çizdi. Tarihten örnek vererek ”Bu medeniyet yalancı peygamberleri, sahte velileri, içi boş alim müsveddelerimi bünyenin virüsü yok ettiği gibi reddetmiş ve tarihin çöplüğüne mahkum etmiştir. İlmi güç için, şantaj için, şebekeleşme, örgütleşme için bir araç olarak kullananları bu medeniyet hiç kabul etmemiştir ve etmeyecektir” dedi.

İşte Başbakan Erdoğan’ın o konuşması:

Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Dünyanın birçok şehrinde açılışlar yaptım. Şu an içinde bulunduğum çalışma benim için çok müstesna. Türkiye İslam Ansiklopedisi’nin tamamlanması çok önemli. 44 ciltlik bu eser gerçekten çok önemli.

ÖNEMLİ OLAN MEDENİYET İNŞAA ETMEKTİR

Yollar, barajlar, havalimanları, gemiler yapmak önemlidir. Ama bunlarla bir medeniyeti tamamlayamazsanız. Bu 44 cildin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

30 yılda tamamlanmasında vesile olan herkese teşekkür ediyorum. Diyanet Vakfına, İslam Ansiklopedisini hazırlayanlara. Burada olan ve olmayan alimlerimize teşekkür ediyorum. Aramızdan ayrılanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Bu muhteşem eserin oluşmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

“İSLAM ANSİKLOPEDİSİ 1453 YILLIK SERENCAMI ANLATIR”

Her eser, her kitap değerlidir. İslam Ansiklopedisi medeniyetimize sunduğu ışıktı. 1435 yıllık serencamını anlatan bir eser olması açısından önemlidir.

“ÇOK OKUYAN ÇOK BİLEN DEĞİLDİR”

Peygamber Efendimiz (s.a.v) ümmiydi (okuma yazma bilmezdi) Her şey ona gelen ‘Oku’ emriyle başladı. Ümmi bir Peygamber oku emrine muhatap olmuş.

İlim ve bilim aynı şeyler değildir. Alim ve bilgin aynı şey değildir. Kişinin çok okuması onun çok şey bildiği anlamına gelmez.

Derviş Yunus ne diyor “İlim kendin bilmektir. İlim olmadan irfan olmaz. Kişi kendini bilirse rabbini bilir. Eşyanın hakikatini bilir”

Kimileri bu ansiklopedi ne işe yarar diyorlar. Herkesin yazar olduğu bir asırdayız. Başta Twitter olmak üzere herkes yazar.

“İLİM AŞKI YOKSA İLİM DE YOKTUR”

İlim aşkı yoksa, kendini bilme yoksa ilim de yoktur.İlim kişiyi halden hale değiştirmiyorsa bu ilim değildir. Olsa olsa o malumattır. İslam Ansikolpedisi’nin bana en çok heyacan veren kısmı bu. Çocuklarımı bu işle görevlendirdim. Şu sayı çıkmış çıkmamış mı? Bu eserde bir medeniyet tasaavuru ortaya çıkıyor.

Biz tarihimizle her zaman gurur duyuyoruz. Asıl gurur duymamız gereken bu eserdir. İnşaa edilen yapılar çöktü. Yollar bozuldu. Ama bu eserler inşallah devam edecektir.

“BU ESER NİCE NESİLLERE REHBER OLACAKTIR”

Bugün tamamlanan bu eser nice nesillere rehber oalcaktır. Bir kez daha bu eserde emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

İslam Medeniyeti hiçi kuşkusuz yazı medeniyetidir. Ebu Hureyre’den naklediliyor “Bir sahabe gelip Peygamber Efendimize gelip benim hafızam zayıf hadisleri aklımda tutamıyorum. O da ona kalem işareti yapıyor. ”

“İSTANBUL BİR KÜTÜPHANE ŞEHRİDİR”

Ali Emiri’nin anlattığına göre; Diyarbakır’da 1 milyon kitabı olan bir kütüphaneden bahsediyor.

Bir Fars elçisi İstanbul’u tasvir ederken şunu diyor “Çok yer dolaştım ama İstanbul’daki kadar kitap görmedim”

Moğollar İslam şehirlerini yok ederken Bağdat’ta milyonlarca kitap yakıldı. Keza Endülüs’te de aynı işlem yapıldı.

Tek parti döneminde de aynı şeyler burada. Bosna’da da o büyük muhtelem kütüphane yok edildi. Bağdat’ta kitaplar yakıldıktan sonra şunu söylemişti Bağdat gitti biz bittik.

İmam-ı Gazali yoldayken soyulur. Haramilerin peşinden koşarken şöyle bağırır size yaramaz lütfen bana geri verin. der.

Bağdat yakıldığında Endülüs’te o kütüphane yeniden kuruldu. Endülüs yakıldığında İstanbul’da kuruldu. İstanbul’da kütüphane yakılmadı.

1 saat uyuyup, 23 saat okuyan alimlerimiz, kitap aşkını bilen ruhlarını yitirdi. Ya da o ilmi okuyacak harfleri kaybettik.

“GEÇMİŞTE YAPTIK DAHA İYİSİNİ YAPACAĞIZ”

Doğu’nun alimlerini anmadan, fizyolojinin, sosylojinin ve diğer ilimlerin adı anılamaz. Geçmişe bakıp sadece övünemeyiz. Geçmişte yaptık daha da iyisini yapacağız.

Artık üniversitelerde yasaklar yok. En ücra köşede bile eğitim kurumlarımız var. Türkiye’nin her şehrinde kurduğumuz üniversitelerimiz, burslarımız, kredilerimiz var.

“ÇOK DEVİRLER ATLATTIK”

Yurtdışına gidenden çok yurtdışından gelen öğrencilerimiz var. Bu nesil özgüveni yüksek, kendi medeniyetinin ruh kökünü bilen bir gençlik var. İstanbul’daki, diğer şehirlerdeki el yazmalarıyla irtibatlı.

Bu gençler geleceği inşaa edecek. Bizim ecdadımız Moğol istilasını, Haçlı seferlerini atlattı. Fetret devrini atlattık. Kurtuluş savaşını kazandık.

“BU MİLLET İÇİ BOŞ ALİM MÜSVEDDELERİNİ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE ATMIŞTIR”

Bu medeniyet yalancı peygamberleri, sahte velileri, içi boş alim müsveddelerini bünyenin virüsü yok ettiği gibi reddetmiş ve tarihin çöplüğüne mahkum etmiştir. İlmi güç için, şantaj için, şebekeleşme, örgütleşme için bir araç olarak kullananları bu medeniyet hiç kabul etmemiştir ve etmeyecektir.

İlmi iktidar için vesile görenleri bu medeniyet yine mahkum edecektir.

“RABBİM BİZİ ALİMLERİN REHBERİNDEN UZAK BIRAKMASIN”

İlim ancak akla ve gönle girdiği zaman ilimdir.

Yunus’un dediği gibi; dervişlik olsaydı tac ile hırka biz alırdık 30’a 40’a. Bu milletin içi dışı bir. Milletimizin hafızasını yeniden canlandırdığınız, asırlara bir miras bıraktığınız için Allah sizden razı olsun.

Şimdi bu eseri İngilizce ve Arapça olarak hemen tercüme ederek dünyaya açılacaksınız.

Rabbim bizi alimin rehberinden uzak bırakmasın.